ŞEKER HASTALIĞI ÇÖZÜMSÜZ BİR HASTALIK OLMAKTAN ÇIKTI.
Ankara Üniversitesi Tıp. Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İlker Durak ve Dr. Nuri Kaplan yapmış oldukları açıklamada diyabet hastalığının tedavisi olmayan bir kader olmadığını Bilakis tedavisi ve çözümünün doğada gizli olduğunu söyledi.
Diyason
Şeker hastalığına bitkisel çözüm
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. İlker Durak diyabet hastalığının tedavisi olmayan bir kader olmadığını Bilakis tedavisi ve çözümünün doğada gizli olduğunu söyledi. Dr. Nuri Kaplan 21. Yüzyılın kabusu olarak nitelenen Şeker hastalığı (diyabet) ülkemizde 10 milyonun üzerinde vatandaşımızı etkisi altına almış durumda. Her geçen gün yaygınlaşan şeker hastalığı artık 20’li yaşlardan itibaren yaygınlaşmaya başlanmıştır. Şeker hastalığı tedavi edilmediğinde başta kalp olmak üzere damar tıkanıkları, kollestrol, görme bozuklukları, felç, böbrek yetmezliği, tansiyon, iyileşmeyen yaralar, el ve ayaklarda his kaybı gibi bir çok ciddi hastalığa da neden olmaktadır. Dr. Nuri Kaplan şeker hastalığında modern tıp tedavisinin yanında bitkisel takviyelerle desteklendiğinde şeker hastalığından tamamen kurtulmakta mümkün olabiliyor.
Başta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Durak olmak üzere dünyada bu konuda yapılan çalışmaları inceleyerek uzman ve yetkin bir kadro birlikteliği oluşturarak Diyason’u ortaya çıkardık. Dünyanın değişik yerlerinde özellikle de üniversitelerde yapılan akademik çalışmalarda Diyason’un içindeki besinlerin diyabet tedavisinde çok etkili olduğu ortaya konmuştur. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Durak bu bitkilerden bazılarına örnekler verdi. Çemen otu tohumu saponinler bakımından zengindir. Ayrıca yapısında demir, fosfor ve sülfür bileşiklerine ilaveten yüksek miktarlarda protein, karbonhidrat, yağ ve fiber bulunur. Yapılan bir çok deneysel çalışmada çemen otu tohumunun Tip II diyabetlilerde insülin direncini kırarak kan glikoz seviyesini önemli ölçüde düşürdüğü gözlenmiştir. Bir başka çalışmada ise çemen otunun karaciğer ve böbreklerdeki bazı glükoneojenik enzimleri inhibe ederek, Tip I diyabetiklerde de kan şekerini önemli ölçüde düşürebildiği gözlenmiştir. Tarçının da çemen otu gibi hem Tip I ve hem de Tip II diyabetlilerde kan şekerini düşürdüğü tespit edilmiştir. Tarçın bu etkisini çeşitli mekanizmalar üzerinden yapabilmektedir. Tarçının karaciğerde glikojen depolanmasını arttırdığı, glikozun iskelet kas hücreleri tarafından alınmasını sağlayan bir bileşiğin (IRS-1) sentezini indüklediği ve glikozun kandan diğer bütün dokulara girişini hızlandıran GLUT-4 sistemini aktive ettiği bulunmuştur. Bir diğer karışım bileşeni olan yeşil çay, yapısındaki polfifenolik antioksidan (Flavonoid) olan kateşinlerden dolayı bağırsaktan glikoz emilimini inhibe etmektedir. Bir başka çalışmada yeşil çayın, diyabetli hastalarda kandaki seviyesi düşük olan ve karbonhidrat metabolizmasında önemli görev yaptığı gözlenen bir proteinin (4211 Da protein) kan seviyesini yükselterek kan şekerini regüle ettiği gözlenmiştir. Sarımsağın kan şekerini düşürücü etkisinin endotel fonksiyonunu düzeltici etkisi ile ilgili olduğunu gösteren veriler bulunmaktadır. Ayrıca sarımsağın sülfürlü bileşenlerinin yüksek antioksidan özellikleri dolayısı ile pankreası onarıcı etkisi olabileceği ve bunun pankreasın beta adacıklarının insülin sentez ve sekresyon kapasitesini arttırabileceği şeklinde görüşler bulunmaktadır. Soyada bulunan isoflavonların da glikoz metabolizmasını regüle edebildiği ve insülin direncini kırabildiği tespit edilmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Durak "burada çeşitli bitkilerin literatürlere geçmeye başlayan etkilerinden bahsederken şunu da açık bir şekilde ifade etmeliyiz ki yukarıda bahsettiğimiz bitkileri rastgele kullanmak yada gelişi güzel dozlarda kullanmak hiçbir fayda sağlamayacağı gibi hastaların olumsuz etkilenmesine de sebep olabilir. Bunlar ancak belirli formüler dahilinde kullanıldığı zaman fayda sağlar" dedi. Bir çok hastamız bunların nasıl kullanılacağını veya ne kadar kullanılacağını sormakta; bu ürünlerin nasıl kullanılacağı, ne kadar kullanılacağı çok önemli olmakla beraber hangi bölgeden hangi şartlarda toplandığı da bir o kadar önemlidir. Rastgele kullanmak, yanlış ölçülerde kullanmak istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir. Bu bitkilerde GDO’lu maddeler olmaması Tarım Bakanlığının denetimin de olması çok önemlidir. Başta ben ve Dr. Nuri Kaplan bey olmak üzere bir çok bilim adamının çalışmalarından ve yayınlarından da istifade edilerek hazırlanan Diyason bu bağlamda diyabet hastalarının tıbbı tedavisine destek olarak önerebiliriz. Ürünümüz ilaç değildir gıda takviyesidir. T.K.İ.B.nın. G06-1000-00021-3 ve G06-1000-00005-1 izni ile üretilmiştir.